Prostat kanseri tanısında MR füzyon biyopsisi birçok avantaj sağlar. Hastanede yatışta kısalık, uygulama kolaylığı, tanı kesinliği, maliyeti düşürme önemli avantajlarıdır. 1990’lı yılların başından itibaren toplum bazında PSA ile tarama çalışmaları yapılmaya başlandı. Bu sayede çok ciddi mesafeler alındı. PSA taraması özellikle metastatik hastalık (yaygın-sistemik hastalık) görülme oranında düşüşe geçilmesini sağladı. MR füzyon biyopsi kullanılmaya başlanmadan önce hastalara tanı koymak amacıyla ultrason eşliğinde sistematik biyopsi yapılırdı. Bu yöntemin dezavantajı ise görüntülenemeyen bir kanser rastgele alınan biyopsiler ile tanınmaya çalışılmasıydı. Düşük doğruluk oranlarına sahip olan bu yöntem aynı zamanda gereksiz prostat kanseri tanısı koyulmasına sebep oluyordu.
MR Füzyon Biyopsi Uygulaması Nasıl Yapılır?
MR füzyon biyopsi uygulamasında önce Multiparametrik Prostat MR’ı çektirilir. Prostat bezinde kanser için şüpheli bir alan olup olmadığı değerlendirilir. Eğer şüpheli alan varsa bu bölümler işaretlenir. Sonrasında özel bir yazılım sayesinde ultrasona yerleştirilir. Böylece biyopsi yapılırken MR ve ultrason görüntülerinin birleşmiş hali görülür. Bu sayede de doğru hedeften biyopsi yapılır.
MR Füzyon Biyopsi Başarısı
MR füzyon biyopsi başarısı yüksektir. %90 oranında prostat kanseri teşhisi sağlar. Eski yöntemle %20-25 oranında bir prostat kanseri tespit edememe durumu vardı. Teşhis oranı %70-75 arasındaydı. Diğer bir taraftan ise klinik önemsiz kanserlere gereksiz tanı koyuluyordu. Bu oran ise %40-50 civarındadır. Bunun sonucunda da hastalar lüzumsuz olarak ameliyat oluyordu. Ancak MR füzyon biyopsi sayesinde bu dezavantajlar ortadan kalmış oldu.
Prostat Kanser Tedavisinde MR Füzyon Biyopsi
Prostat kanser tedavisinde gerek açık gerekse robotik cerrahi ile başarılı onkolojik sonuçlar elde edilebilir. Hastane kalış süresi ve kan kaybı oranları ciddi şekilde azaldı. Başarılı sonuçlar elde edebilmek için erken ve doğru tanı çok büyük önem taşır. Bugün için halen kabul edilen erken tanı çalışmaları PSA ve Fizik Muayenedir. Erken tanı ile Prostat Kanseri teşhisi konan hastalarda ameliyat tek çözüm değildir. Batı ülkelerinde son 10 yıl içinde uygun hastalarda uygulanmakta olan “İzlem” protokolleri çok sayıda hastayı ameliyattan ve lüzumsuz tedaviden korudu. Ameliyatsız çözüm de diyebileceğimiz bu “Aktif İzlem” protokollerine uygun hastayı seçmede de MR ve MR Füzyon Biyopsi çok önemli bir yer tutar.
Prostat Kanseri Belirtileri
Prostat kanseri belirtisi her bireyde farklı olabilir. Prostat boşaltım ve cinsellikle direkt alakalı olduğu için bu konularda belirtilerini gösterir. Belirtiler şöyledir;
- İdrar yaparken zorlanma,
- İdrar yaparken yanma hissi,
- Çok sık idrara çıkmak,
- Menide veya idrarda kan olması,
- İdrarın kesik şekilde gelmesi,
- İdrar yapılsa da mesaneyi dolu hissetmek,
- Halsizlik,
- Boşalırken ağrı hissi,
Ayrıca prostat kanseri ileri evrelerde başka organlara yayılabilir. Başka organlara yayılmasıyla birlikte belirtiler de o organların üzerinden oluşur. Bu belirtiler;
- Bağırsak fonksiyonlarında bozulma yaşama,
- Bacaklarda ya da ayaklarda oluşan ağrı ve ödem,
- Nedensiz kilo kaybı,
- Yoğun kemik ağrıları,
şeklinde olabilir.
Prostat Kanserinde Erken Teşhis
Prostat kanserinde erken teşhis önemlidir. Prostat kanseri ilk evresinde anlaşılamayabilir. Belirtiler ilk evrede kendini göstermeyebilir. Bu durumda rutin kontroller önem taşır. Özellikle aile öyküsünde prostat kanseri varsa kişinin 45 yaşından sonra kontrollere başlaması gerekir. Aile öyküsünde prostat kanseri olmayanlar ise 50 yaşından sonra kontrollere başlamalıdır. Kontroller idrar yoluyla kan yoluyla sağlanabilir. Kan tahlilinde PSA değeri önem taşır. İdrar tahlilinde ise enfeksiyon kontrolü sağlanır. Herhangi bir durum tespitinde MR füzyon biyopsi uygulanır.
